22 Haziran 2013 Cumartesi

Satıcılarla İlişkileriniz

  1. Bazi audiofiller çesitli ürünleri satin alma konusunda israrci olurlar, ancak yanlis nedenden dolayi. Mesela, bir çok High-End ürünü, tasarimlarindaki bazi teknik unsurlarina dayanilarak pazarlanirlar. Bir power amfi, örnek olarak “200.000 uF filler kapasitansina sahip “ “32 adet yüksek akim çikisa sahip” ve “farkli bir JFET giris katina sahip” özellikleri ile pazarlanabilir. Her ne kadar bunlar övgüye deger vasiflar olsalar da, amfinin iyi ses üretecegini garanti etmezler. 


    Sadece teknik özelliklerden etkilenerek harekete geçmeyin, cihazi kendiniz dinleyin. Nasil sadece teknik özelliklere dayanarak satin alma karari vermemeniz gerekiyorsa, ayni sekilde sadece cihazin markasindan da etkilenerek satin almayin. Bir çok güvenilir geçmise sahip High-End üreticisi ara sira da olsa ortalama kalitede ses veren ürünler üretirler. Büyük bir High-End markasi her zaman High-End ses anlamina gelmez. Siz kulaklariniza güvenmeyi tercih edin. 
    High-End tasarimcisinin garajinda hobi olarak yaptigi cihazlar çok iyi sese sahip olabilirler , ancak o firmanin gelecek sene açik olup olmayacagini bilemezsiniz. Bu konu sadece servis alma durumunuzu zora sokmaz, ayrica satin aldiginiz ürünün degerini çok düsürür, takas imkanini azaltir.
    Bunu yani sira High-End üreticilerinin servis konusunda çok farkli politikalari vardir. Bazilari cihazinizi istemeye istemeye ve/veya garanti disi olanlari yüksek fiyatlara tamir ederler. Digerleri ise, degerli müsterilerini memnun etmek için gayret ederler. Aslinda bazi High-End audio firmalari müsterilerini memnun etmek için sinirlarini zorlamaya kadar giderler. Garanti disi bir amfi yi tamir için alan bir amfi üreticisi ürünü sadece para almadan tamir etmekle kalmaz, müsterinin memnuniyeti için amfinin çizilmis ön kapagini ücretsiz degistirir. Iyi müsteri memnuniyeti konusunda reputasyon sahibi olmak isteyen firmalar için bu uzun vadeli bir yatirimdir.
    Paranizi bir cihaza yatirmadan önce göz önünde tutmaniz gereken bir baska unsurda o ürünün ne kadar zamandir satista oldugudur. Üreticiler hiçbir uyari yapmadan bazi ürünlerini üretimden kaldirabilir veya ismini MKII olarak degistirdikleri upgrade modelini piyasaya sürebilirler, böyle bir sey olursa satin aldiginiz cihazin yani eski modelin degeri bir anda düsecektir. Eger çok iyi bir ürünün üretiminin kisa bir süre sonra bitecegini biliyorsaniz bu cihazi indirimli olarak satin alabilirsiniz. Yeni ürünler ve ne zaman piyasaya sürüleceklerine dair bilgi alabileceginiz en iyi kaynak fuarda verilen seminerlerdir. 
    Yasadiginiz bölgede bulunan audio saticisinin High-End endüstrisindeki rolü hayatidir. Bu kisiler sadece audio saticisi olmakla kalmayip, müzik konusunda deneyimli ve bilgilidirler. Sattiklari ürünleri çok iyi tanirlar, sistem kurulumu ve ürün seçimi konusunda en iyi tavsiye verilebilecek kimselerdir. Iyi bir High-End audio saticisi size kutularla elektronik alet satmaz, evinizde iyi ses veren müzik sisteminin tatmini için hizmet sunar. Sayet geçmiste sadece mass-market ürün saticilarindan alisveris yaptiysaniz, High-End saticisi ile iliskilerinizden beklentilerinizi genis tutmalisiniz. Mass-market cihazlari nasil satin aldiginiz ve High-End sistemi nasil satin alacaginiz arasinda büyük farkliliklar olacaktir. Asagidaki senaryolardaki satici-müsteri iliskilerini farklari göz önüne alin. Ilk senaryoda Los Angeles’daki bir 2.el otomobil saticisi, sehir disindan gelen bir müsteriye otomobil satmaya çalissin. Saticinin müsteriyi ikna etmek için tek sansi vardir ve bu firsati sonuna kadar kullanmak ister. Satici müsterinin memnuniyetiyle, arkadaslarina yapacagi tavsiye ile ilgilenmez. Bu satici ve müsterinin bastan sona kadar elverissiz bir ikili iliskileri olacaktir.
    Simdide Montana’da 1.el satis yapan hem de ayni sehirde yasayan bir müsteriye satis yapan saticiyi düsünün . Bu bayii için geri dönüsü olan bir alisveris, firmanin varligi için hayatidir. Bu nedenle bayii müsterisine, müsteri memnuniyeti, kaliteli servis, modeller üzerine eksper hizmeti sunmak durumundadir. Satici müsterilerinin ismini dahi bilir ve her iki tarafin yararina olacak uzun vadeli iliskiler kurar.
    Eger mass-market bir Hi-Fi sistem Los Angeles’taki 2.el otomobil saticisi ile pazarlik etmeye benziyorsa, bir High-End müzik sistemi de Montana daki otomobil bayisinin saticisinin müsterileri ile kurdugu iliskiye benzemektedir. High-End audio saticisi ile iliski kurmak için zaman ayirin, onunla arkadas olun, emin olun buna degecektir. Belirli bir saticiyi tanimaya çalisin hatta mümkünse dükkanin sahibini. Müzikal zevkinizi, ihtiyaçlarinizi hayat tarzinizi ve bütçenizi ona anlatin. Bu kisiler sattiklari ürünleri çok iyi tanirlar ve belirli tavsiyelerde bulunabilirler. Iyi dükkanlar size degerli ve uzun süreli bir müsteri gözüyle bakacaklardir. Satis yapmak için tek sanslari oldugunu düsündükleri siradan bir müsteri degil.
    Bir dükkandan sadece belirli bir markayi sattiklari için degil, saticinin dürüstlügü ve becerisi için alisveris edin. Ancak unutmamaniz gereken sey, saticilarin dogal olarak kendi sattiklari ürünleri tavsiye edecegidir. High-End audio basininda iyi söhret sahibi olan ürünler hakkinda kötü yorum yapan saticilara süpheci gözle bakin. 
    High-End audio perakende satis isi, düsük kaliteli “home entertainment” ürünlerin pazarlanmasindan çok farklidir. High-End audio konusunda ihtisaslasan saticinin yillik cirosu, orta sinif Hi-Fi satan dükkandan epey düsük olur. Bu nedenden dolayi High-End saticisinin isini sürdürebilmek için kar marjini daha yüksek tutma zorunlulugu vardir. Ondan size büyük indirimler vermesini beklemeyin. High-End saticisi ürünü kutuya koyup müsteriye teslim etmekten çok daha fazla hizmet sundugu için fiyatlarinin makul ve Hi-Fi ürünleri ile rekabet edebilir olmasini beklemeyin. Bunun yerine özellikle sistem satin alirken ya fiyat etiketinin aynisini belki biraz azini ödemeye hazirlikli olur. 
    Sebebine gelince, High-End audio bayisi %5 civarinda net kar marji ile çalisir. Masraflarini ve isletme giderlerini ödedikten sonra dükkaninda harcanan her dolarin sadece 5 cent’i cebine girer.Eger fiyatini %5 bile indirirse dükkanini açik tutmasi zorlasacaktir. 
    Eger High-End audio saticiniz size demo ürünlerinde ve üretimi sona ermis ürünlerde indirim sunuyorsa bu avantaji kaçirmayin. Etiketteki rakamin tamamini ödeyerek esine kolay rastlayamayacaginiz bir profesyonellik ve servisle karsilasacaksiniz. Bu durumda saticinizdan en iyi servisi bekleyebilirsiniz. Ürünü satin almadan önce showroom’da gerekli gördügünüz kadar çok vakit geçirin, saticidan ürünü kendi sisteminizle kurmasini talep edin evinizde de dinleyin. Saticinizin genis bilgi ve deneyimlerinden yararlanarak hangi ürünlerin fiyatini hak ettigini ögrenin, bütçeniz dahilinde mümkün olan en iyi sistem için eslestirme tavsiyeleri alin ve eger sizin kendi cihazlarinizdan birisi tamir için gittiyse, ondan bir cihaz ödünç almaktan çekinmeyin. High-End audio saticisi ihtiyaçlarinizi karsilamak için elinden geleni yapacaktir. Ancak biraz daha ucuza oldugu için High-End audio saticinizin bir rakibinden veya internet yolu ile bir ürün satin alirsaniz aranizdaki iliskiye zarar verebilirsiniz. 
    Ilk bakista High-End audio saticisinin talep ettigi fiyatlari anlamakta ve onu hakli görmekte zorlanabilirsiniz ancak uzun vadede deneyimlerinden yararlanarak karli çikacaksiniz. Eger herhangi bir yerden satin aldiginiz ürün sisteminizde iyi ses vermiyorsa, saticinizin size yardimci olmasini beklemeyin.
    Kullanilmis ürünler çogunlukla cihazin orijinal satis fiyatinin yarisina satilirlar. Düsük fiyatli kullanilmis High-End aletler ayni bütçe ile daha az arzulanan bir sistemi almaktansa yüksek seviye High-End audio almak için iyi bir firsattir. Bunun yani sira kullanilmis cihazlari satin aldiginizda ürünü begendiginiz taktirde elinizde tutabilir, begenmediklerinizi kisa sürede neredeyse satin aldiginiz fiyatin aynisina satabilirsiniz. Kullanilmis cihazlari alabileceginiz iki yer vardir, High-End saticiniz veya ürünün kendi sahibi.High-End kullanilmis cihazin üzerine bir kisim cüz’i kar koyacak ayni zamanda 2,3 ay gibi bir süre servis garantisi ve degistirme olanagi verecektir. Kullanilmis cihazlari güvenilir bir High-End audio dükkanindan almaniz, cihazi direk satan eski kullanicisindan almanizdan daha risklidir. Kullanilmis cihaz satmaya egilimli audiofiller basitçe fiyati ne olursa olsun en son çikan ve en iyi ürünleri almak isterler. Tasarim harikasi bir cihazi satin alirlar, sonra önümüzdeki sezon çikacak yeni modelini alabilmek için satarlar. Bu tarz audiofiller genelde cihazlarina çok iyi bakarlar ve ürünlerini pazarlik usulü satarlar. Eger böyle bir audiofil bulursaniz, bu kisinin bir ürün satacagi zaman muhakkak sizi aramasini saglayin. 
    Bu yolla mükemmel bir sisteme, gerçek satis fiyatinin onda birine sahip olabilirsiniz. Bunun yaninda kullanilmis cihaz alirken sizi bekleyen bazi tehlikelerde yok degil. Bu sayacagim tehlikeler hem direk satan kisiden hem de saygin bir High-End audio bayisinden kullanilmis cihaz satin aldiginizda geçerlidir. Ilk olarak kullanilmis cihazin mükemmel çalisacagina dair hiçbir güvenceniz olmayacaktir. Ürünün siz test ederken ortaya çikmayan bir arizasi olabilir. Ikinci olarak kullanilmis cihazin teknolojisi piyasada satilmakta olanlardan çok eski olabilir. Bu siklikla Cd player, Cd transport ve digital prosesörler için geçerli olur. Üçüncü olarak, kullanilmis bir ürünün garantisi olmaz, tamir edilmesi gereken durumlarda ödeme yapilmasi gerekecektir. Son olarak, cihazini satmak isteyen kisiye nedenini sormalisiniz. Eger bir çok kisinin ayni ürünü satmaya çalistigini duyarsaniz uzak durun. Bu, ürünün temel bir müzikal Hataya sahip oldugunu gösterir. Ayrica kullanilmis cihazi bayiiniz yerine satan kisiden direk satin alirsaniz, bayiinizin ürün seçerken size bir avantaj olmasi da geçerliligini kaybeder. Saticinin uzman fikirlerini alamaz, takas ve upgrade olasiligi, kurulum, garanti, servis, taksit gibi avantajlardan yararlanamazsiniz. Kullanilmis cihazlara dikkatli yaklasin. Piyango veya kabus olabilirler.

    Siklikla makul fiyatli ürünlerin seslerinin iyi, hatta kendisinden 2,3 kat daha pahali ürünlerden daha iyi ses verdigini duyup sasiririm. Ancak yine de firmanin geçmisini, ürün kalitesi hakkindaki repütasyonunu, müsteri hizmetleri sicilini ve ürün güvenirliligini göz önünde bulundururum. 

    High-End üreticileri tek kisilik garaj üretiminden, yüzlerce eleman çalistiran büyük firmalara kadar çok çesitlilik gösterirler.


    Sisteminizi olusturmak için en iyi yöntemi High-end audio saticisinin tavsiyeleri ile tarafsiz, ehil dergi degerlendirmelerinin saglikli bir karisimini yapmaktadir. 



    Ayrica saticinizin size sundugu eve götürüp dinleme hizmetini istismar etmeyin. Sadece çok ciddi olarak satin almayi düsündügünüz ürünleri eve götürmek için isteyin. Unutmayin ki High-End audio saticisi eger herkesin istedigi cihazi evinde dinlemesine müsaade edecek olursa, dükkaninda sergileyecek ürünü kalmayabilir. Satin almayi düsündügünüz ürünü evinizdeki sistemle dinlemek ancak yeteri kadar arastirma, demo dinlemesi, dergi degerlendirmesi incelemesi gibi bir dizi asamadan geçtikten sonra yapilmalidir. Eger herhangi High-End audio saticisina yakin bir bölgede yasamiyorsaniz, size telefondan tavsiyelerde bulunabilecek bir çok posta siparisi hizmeti veren firma bulabilirsiniz. Bu firmalar telefondan verilebilecek en iyi hizmeti, geri para ödeme garantisi, ürün takasi gibi hizmetleri veriyorlar. Kisacasi eger saticinizla dogru iliskiyi kurarsaniz onun uzmanligina güvenerek mümkün olan en iyi sese ulasabilirsiniz. Usta ve egitimli bir saticinin servisi ve kendini isine adamisliginin yerine konulabilecek baska bir hizmet yoktur.





Cihaz Seçmek

  1. Ucuz sistemlerin siklikla iyi performans gösterdikleri High-End audio’da herkesçe bilinen bir gerçektir. 1500 $’lik mütevazi sistemlerin 15.000$’liklardan daha fazla müzikle iç içe olabildiklerini ben de gördüm. Neden mi? Bunun cevabi bazi iyi design edilmis uygun fiyatli ürünlerin, kötü tasarlanmis, üretilmis pahali cihazlardan daha iyi ses vermesidir. Ancak, bir playback sistemin müzik kalitesini etkileyen en önemli faktör sistem eslestirmesidir.


    Sistem eslestirmesi birbirini sonik olarak tamamlayan cihazlari bir araya getirme becerisidir. Bu, cihazlarin daha az uyumlu cihazlarla bir arada çalismasi durumunda elde edilebilecek müzigin çok ötesinde bir sonuç anlamina gelir.
    Tüm parçalarin toplamindan daha iyi oldugunu savunan sinerji konsepti en az paraya en iyi sistemi olustururken son derece önemli bir kavramdir. Sistemdeki parçalari elestirmek, audio sistem seçimindeki en son adimdir. Önce kisisel ihtiyaçlariniza uygun sistemi belirlemeli, bütçenizi ayarlamali ve audio dükkanlari ile baglantilarinizi kurmalisiniz. Seçeneklerinizi azalttiktan sonra hangi ürünü seçeceginiz büyük miktarda sistem uyumluluguna dayanacaktir. Hangi cihazlarin hangi diger cihazlarla en iyi çalisacagini bilmek, dinleme seanslariniza, bilginize ve ne kadar çok cihazi test ettiginizle baglantilidir. Elbette çogumuzun bu saydiklarimi yapacak zamani ve çok sayida cihazi test etmeye imkani yok. Dolayisi ile cihaz seçerken kendi kulaklarimiza veya uzmanlarin genel görüslerine güvenmek zorunda kaliyoruz. Bu bilgileri edinmek için en iyi kaynak, dergi yorumlari ve High-End audio saticisidir. High-End audio saticisi sattigi ürünler hakkinda büyük bilgi sahibidir ve müsterilerine kurdugu sistemler sayesinde edindigi deneyimler ile çok iyi sistem eslestirme tavsiyeleri verebilir.
    Diyelim ki ürün degerlendirmesini gerçeklestiren kisi hoparlörleri 4 farkli amfi ile çalmis olsun. Düsük güçlü ama yumusak sesli bir entegre amfi, yüksek empedansli bir tüp amfi, pahali olmayan orta- yüksek güç arasi bir solid state ve dinleme odasina tasimak için 2 kisinin bile zorlanacagi dev bir Solid-state amfi.
    Belirli bir cihaz için en uyumlu sonik ve teknik performansin hangisi olduguna dair en iyi fikir ürün tanitim ve degerlendirmelerini dikkatlice okumaktan geçer. Örnek olarak bir hoparlörün büyük, yüksek akimli bir amfi ile sürülmesi gerektigini bilirseniz bu bilgi sizi hangi cihazi dinlemeniz konusunda dogru yönlendirecektir. Dergilerdeki ürün yorumlarini okuyarak High-End audio saticisinin tavsiyelerini dinleyerek ve kendi ürün dinlemelerinizden yola çikarak bütçenize en uygun yüksek müzikal performansa sahip sistemi bir araya getirebilirsiniz.



    High-End audio saticisi büyük ihtimalle sattigi ürünleri çesitli varyasyonlarda kurumlarla dinledigi için, deneyimlerine dayanarak verdigi tavsiyelerden yararlanabilirsiniz. Sistem elestirme konusunda ipucu edineceginiz diger kaynak da dergilerde yer alan ürün degerlendirmeleridir. Saygin dergilerde basilan ürün degerlendirmelerinde test edilen ürünün hangi cihazlarla uyumlu oldugu siklikla bahsedilir. Hatta ürün yorumu yapan kisi diger cihazlarla ilgili deneyimlerinden ve sonuçlarindan bahseder. Örnegin bir hoparlör degerlendirmesinde, o hoparlörün 4-5 farkli amplifikatör ile nasil ses çikardigi hakkinda bilgi bulunur. Her kombinasyonun sonik karakteristigi tarif edilir ve okuyucuya o hoparlörlerle hangi amfinin en uyumlu çalistigi hakkinda fikir verilir. Daha da önemlisi bu sonik açiklamalar ve degerlendirmeler test edilen hoparlörler ile en uyumlu çalisacak amplifikatörün türünü de ortaya çikaracaktir. Türden kastim hem teknik performans ( tüplü mü, transistorlü mü, güç çikisi, çikis empedansi vb. ) hem de genel sonik karakteristiktir. ( Iyi kontrollü bass, ileri prezantasyon vb )

    Degerlendiricinin yorumu entegre amfinin yeterli volüm için güç üretmede zayif kaldigini ve ses dinamiklerinde eksiklik oldugunu, yüksek çikis empedansli tüp amfinin baslarda asiri yumusak oldugunu ve hiz ve ritm duygusunu azalttigini, mükemmel bass kontrolüne sahip olan ucuz solid state amfinin ise ileri prezantasyon ve taneli tizleri sayesinde ideal bir uyum saglamadigini belirtecektir. Son olarak degerlendirmeci büyük solid state amfinin bu hoparlörler için en uyumlu seçim olacagi sonucuna varacaktir. Bu elbette en pahali amfinin tüm hoparlörlerle en iyi çalacagi anlamina gelmez. Baska bir hoparlör entegre amfi ile mükemmel çalisacak ve solid state amfi asiri kaçacaktir. Buna ragmen eger hoparlörler tiz seslerde gereksiz heyecanli, orta baslarda zayif kaliyorsa tüp amfi egilimleri iyilestirebilir. Son olarak eger hoparlörler tiz tanelenmesine duyarli degil ancak yine de bass’ta sözü geçen kontrollü bir amfi ile çalismasi gereken bir dogaya sahipse en uygun seçenek ucuz solid state amfi olacaktir.

Cihaz Testlerini Nasıl Değerlendirmeli ?

  1. Burada mümkün oldugu kadar spesifik ürünleri tavsiye etmekten kaçiniyorum zaten siz bu tavsiyeleri okurken büyük ihtimalle ürünler yenilenmis veya üretimi bitmis olacaktir. Ürünler üzerine en yakin zamanli tavsiye High-End audio ve Hi-Fi magazinlerinde yer alan ürün tanitimlarinda bulunur. Bu dergilerin çogu aylik oldugu için yeni ürünler hakkinda son bilgilere ve satin alma tavsiyelerini buralarda bulabilirsiniz. Ayrica dergilerde degerlendirme yapan kisilerin çogu teknik açidan bilgili, audio ürünleri hakkinda gerçek bilgileri yazmaktan kaçinmayan çok iyi dinleyicilerdir. High-End ürün degerlendiren kisinin etnik degerlerini gösteren bir klise vardir “Korku ve kayirma olmadan” Yeterli bir ürün degerlendirmesi ses, yapim kalitesi ve cihazin degeri hakkinda tarafsiz ve egitimli bir fikir verir. High –end ürün tanitimi ve yorumu yapan kisiler çok fazla ürün hakkinda bilgi sahibi olduklari için benzer degerler ve dezavantajlari tayin edip, yazilarina aksettirme sansina sahiptirler. En iyi ürün degerlendirmecileri iyi bir kulak, teknik yeterlilik ve dürüstlük sahibi olanlardan çikar.
    High-End dergilerindeki ürün degerlendirmeleri arasinda büyük farklar oldugunu göreceksiniz. Mass-market dergileri reklam odaklidir, onlarin hedefleri reklam verenlerdir. Tam aksine High-End dergileri okuyucu odaklidir, derginin hedefi okuyucuya hizmet etmektir, reklam verene degil. Bundan dolayi High-End dergilerinde siklikla ürünler hakkinda negatif degerlendirmeler yer alir. Daha da fazlasi High-End dergileri okuyucuya tavsiye edilecek ürün konusunda çok seçici davranirlar. Mass-market dergileri sokaktaki ortalama insana servis verdiklerini düsünürler, ve bu ortalama insanin müzik konusunda bir audiofil in önem verdigi unsurlara önem vermediklerini varsayarlar. Bu nedenle High-End ürün degerlendirmeleri sadece dürüst olmakla kalmayip hangi ürünün degerli olduguna karar verirken seçici olmalidir. Eger ürünleri asla kritize etmeyen bir dergi okuyorsaniz, okumayin. Nasil her audio cihazi alinmaya degmez ise her dergi degerlendirmesinin de bir tavsiye ile bitmesi gerekmez.
    Hayatini High-End audio ürünlerini degerlendirerek kazanan kimse hakkinda dergi degerlendirmelerinde avantajiniza kullanabileceginiz bir kaç sir vermek istiyorum. Ilkin, degerlendirmeci ile yazdigi ürün degerlendirmesini iliskilendirmeyi deneyin. Ürün hakkindaki yorumu okumadan önce yazarin adini aklinizda tutun. Bu sayede farkli ürün yorumcularinin müzik ve ekipmanlar hakkindaki tarzini daha kolay ögrenirsiniz, yorumcunun sizinkine benzer müzikal duyarliligini kullanarak size basvuru kaynagi olarak yararli olmasini saglayabilirsiniz. Ikinci olarak her ürün degerlendirmesi ve yorumcuya ayni agirligi yüklemeyin. Audio ürün degerlendirmeleri bir çok farkli beceri ve ustalik seviyesi görecegimiz tamamen farkli bir uzmanlik alanidir.
    Bazi degerlendirmeciler bu isi yillardir yaparken bazilari da yeni basladiklari bu meslekte deneyimli meslektaslarinin sadakatinden uzaktirlar. Bu nedenle degerlendirmecinin deneyimini, repütasyonunu ve bir ürünü tavsiye etmek için kullandigi standartlari göz önüne alin. Son olarak ürünü kendiniz dinleyin, Eger ürün degerlendirmesinde iki farkli ürün test edilmis ise her iki cihazi da dinleyip sizin algilamalarinizin ürünü degerlendiren kisi ile uyup uymadigina bakin. Degerlendirilmesi yapilan ürünü almakla ilgilenmiyor bile olsaniz, cihazlarinizi dinlemek yeteneklerinizi gelistirecek ve yorum yapan kisinin degerlendirmelerini yorumlamaniza imkan taniyacaktir.
    Audiofillerin en sik yaptiklari hata ürünün kendisini ayrintili incelemeden ürün hakkinda övgü dolu degerlendirmelerden yardim alarak ürün seçmeleridir.
    Bir ürünü iyi ve kötü noktalari hakkinda kendiniz arastirma yapmadan bir degerlendiricinin begenisine dayanarak satin almak çok kolaydir. Bir ürünü yalnizca ürün degerlendirme sonucuna bakarak satin almak tehlikelidir. Ürün degerlendirmelerinin aslinda bir kisinin kendi fikri olmaktan öte olmadigini unutmayin. Her ne kadar bilgili ve egitimli bir kisinin fikri de olsa.
    Bunun yani sira degerlendirmeyi yapan kisinin begenileri sizinkinden farkliysa begenmediginiz bir cihazi satin alabilirsiniz. Hepimizin ses kalitesini degerlendirirken birbirimizden farkli önceliklerimiz vardir. Ürün degerlendirmesini yapan kisi en fazla soundstaging’e önem verirken bu özellik sizin siralamanizda daha asagilarda yer aliyor olabilir. Cihaz satin alirken kendi önem siranizi göz önünde tutun, kendi kulaklariniza güvenin.
    Keskin gözlü okuyucular degerlendirmecinin hangi cihazin özel oldugunu düsündügünü anlayabilirler. Bir çok degerlendirmecinin yeni bir ürünü test ederken birlikte kullandiklari referans sistemleri vardir. Eger herhangi bir ürün bu referans sistemin içinde sürekli yer almaya basladi ise, degerlendirici kisinin o ürünün basarili bir ürün oldugunu düsündügü anlayabilirsiniz.
    Bir ürünün iyi oldugunu gösteren bir baska ipucu da degerlendirme yapan kisinin o ürünü kendi için satin almasidir.
    Ürün degerlendirmeleri hakkinda son bir söz daha edelim. Eger çoktan satin almis oldugunuz bir cihaz hakkinda olumsuz bir elestiri yazisi çikarsa o cihazin keyfini çikartmaktan vazgeçmeyin. Nasilsa o olumsuz yazi yayimlana dek cihazinizla müzik dinlemekten keyif aliyordunuz. Neden bir baska kisinin görünüsü sizin müzikal tatmininizi azaltsin ki ? Bana kalirsa dergi yorumlari negatif de olsa pozitif de olsa okuyucunun gözünde ve Hi-Fi pazarinda gereginden fazla önemsiyorlar. ( Unutmayin bunu profesyonel bir yorumdan duyuyorsunuz ) Toparlayacak olursak,
    • Ürünü degerlendiren kisinin kisisel sonik ve müzikal önceliklerini ögrenmeye gayret edin. Kendi müzik ve sonik yaklasiminizda bir yorumcu bulunca onun sözüne güvenir.
    • Ürün hakkindaki sizin izlenimleriniz ile degerlendirmeci kisinin izlenimlerini karsilastirir.
    • Bu sadece degerlendiricinin begenisi ve ustaligi hakkinda size fikir vermekle kalmayip daha iyi bir dinleyici olmanizi saglayacaktir.
    • Her degerlendirmeciye esit agirlik yüklemeyin, yorumcu kisinin reputasyonun ve konu hakkindaki deneyimini göz önüne alarak karar verin. Degerlendirici kisi o ürüne benzer kaç adet ürün test etmis? Eger yorumcu o türden bir çok ciddi ürünü test etti ise onun yorumu, daha az ürün test etmis birisine göre daha degerli olacaktir.
    • Sadece ürün degerlendirmelerine dayanarak ürün satin almayin. Ürün degerlendirmelerini kendiniz yapacaginiz dinleme seanslari için baslangiç noktasi sayin. Ürünün size uygun olduguna karar vermek için kendiniz dinleyin. Birakin kulaklariniz karar versin.

Tek Bir Cihazı Upgrade Etmek

Birçok  audiofil sistemlerini zaman zaman tek parça cihazı değiştirerek derece derece iyileştirirler.Paranızın karşılığında en fazla iyileşmeyi elde etmenin püf noktası sisteminizdeki en zayıf parçayı değiştirmektir.Mesela zayıf ses veren bir preamfi digital prosesör’ünüzün ne kadar iyi olduğunu duymanızı engeller.Aynı şekilde taneli ve sert bir digital kaynak cihazla temiz ve transparan bir preamfi kullansanız dahi duyacağınız ses digital kaynağın ne kadar sert ve taneli olacağıdır.

Ayrıca sistemin her kısmının benzer kalitede olması  gereklidir. Eğer sistemdeki cihazlarda kalite uyumsuzluğu olacak ise kaynak cihazların daha kaliteli seçilmesi en doğrusudur.

Hangi ürünün upgrade edileceğine karar vermek zor olabilir.Bu,iyi bir high-end audio satıcısının tavsiyesinin önemli olduğu bir noktadır,hangi parçanın upgrade edilmesi gerektiğini deneyimli bir satıcı  hemen.kesin olarak belirtebilir.Bir başka yol da bir arkadaşlarınızdan ödünç alacağınız cihazları sisteminizde dinleyerek hangi parçanın sisteminizin sesinde en fazla iyileştirmeyi gerçekleştirdiğini görmek olabilir.
Son olarak high-end dergilerini takip ederek cihazlarınızın yaklaşık olarak nasıl kaliteye sahip oldukları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.Eğer sisteminizdeki cihazlar yaklaşık olarak B sınıfı ürünler olarak değerlendirilirken ve CDplayer’ınız D sınıfı bir ürün olarak değerlendiriliyor ise nereden başlayacağınızı biliyorsunuz.
  İlk bölüm’de playback sistemden  müzik dinleme ile Grand Canyon’a bir dizi pencere camından bakmayı benzeştirmiştim.Her pencere camı Grand Canyon’un görüntüsünü farklı biçimde bozuyordu.Pencere sayısı ne kadar az ve camlar ne kadar transparan olursa, manzara daha şeffaf oluyor ve direk görüntü ile olan bağınız daha güçlü oluyordu.
 
Sisteminizdeki tek bir cihazı upgrade ederken en az harcama ile en fazla sonik iyileştirmeyi elde etmek için bu Grand Canyon örneğini kullanmak yaralıdır.Her cihazı, bir pencere camı olarak  düşünün. Size en yakında duran pencere camı hoparlörlerdir,bir sonraki power amfi,sonra preamfi ve son olarak da sinyal kaynağı (CD Player ve pikap )
Sistemin genel transparanlığı ve sizin müzikten alacağınız keyif pencere camlarından geçen görüntünün toplamıdır.Birkaç tane şeffaf camınız olabilir,ancak görüntü yinede kirli olanlar tarafından gölgelenecektir.

Hi-Fi sistemini upgrade etmenin en önemli anahtarı en kirli, en renkli camdan kurtulmaktır.Müzikal performansı azaltan parçayı bulun ve onu değiştirin.Bu  teknik sayesinde harcadığınız para karşılığında sisteminizde gerçekleşecek en fazla iyileşmeyi elde edersiniz.


Ayrıca en transparan pencereyi en yakına koymak (hoparlör) diğer pencerelerdeki (amfi,kaynak vs) hatayı ayrıntısı ile ortaya çıkaracaktır.


Ortalama kalitelideki elektronik zincirinin son halkası olarak kullanılan yüksek çözünürlüğe sahip hoparlörler,  aynı sistemin aynı orta kalite bir çift hoparlörle olduğundan daha kötü ses çıkarmasına neden olacaktır. Bu mantığı takip ederek bir Hi-Fi sisteminin içinde yer alan kaynak cihazın kalitesinden daha iyi olmayacağını çıkartabiliriz. Eğer ilk pencere camı ( kaynak cihazı ) kirli ve renkliyse genel görüntüde kirli ve renkli olacaktır. İlk pencere camının ardına ne kadar temiz ve transparan camlar yerleştirseniz de görüntünün bozukluğunu azaltamazsınız. Aslında kirli camın önüne yerleştirdiğiniz transparan camlar sadece ilk cam’ın ne kadar kirli olduğunu daha çok ortaya çıkartmaya yarayacaktır.

Yüksek kaliteli bir playback sistemine sahip olmak için başlangıç noktası kaynak cihazlar olmalıdır.
Ne var ki playback sisteminizin kalite seviyesi arttıkça iyi performans olarak değerlendirdiğimiz kalite de artacaktır.Müzikal tatmin arayışınızda cihazlarınızı ardı ardına upgrade ettikçe daha eleştirel olacaksınız .Bu uğraş bir bağımlılık haline gelebilir hatta müzikten aldığınız keyfin azalmasına bile yol açabilir.




Bütçenizi Spesifik Parçalara Ayırmak

Sisteminizdeki her parça için ne kadar harcamanız gerektiğini belirten bir kural liste yoktur. Mass market orta sınıf Hi-Fi dergileri senelerdir okuyucularına Hi-Fi bütçelerinin büyük bir kısmını müziği üreten parça oldukları için hoparlörlere harcamalarını tavsiye ederler. Bu düşünce tarzına göre tüm Cd Player’lar ve amfilerin birbirlerinin aynı kalitede olduğu ileri sürülmektedir. Bu durumda neden pahalı amfilere ve digital kaynak cihazlara para harcansın ki?

High End dinleyicisi müziğin tekrar üretimi konusunda farklı tahminler yapar. High End audio üzerine temel bir öğreti ise eğer sinyal reprodüksiyon zincirinin başından iyi değilse zincirin devamındaki hiçbir cihazın sinyali iyileştiremeyeceğini söyler.


Aslında sinyal ancak üzerinde gittiği bir cihaz sebebiyle azalır, kötüleşir.  High End audio cihazları sinyalin kalitesinin düşmesini azaltır, engeller.Eğer Cd Player’ınız katı,parlak ve müzikten uzaksa, son ses de katı parlak ve müzikten uzak olacaktır.Benzer biçimde tüm sistemin performansı sinyal rotasındaki en kötü cihazın çözünürlülüğü ile sınırlıdır.Mükemmel hoparlörleriniz, harika bir pikabınız olabilir ancak sinyal zincirinizdeki düşük kaliteli bir pre amfi sayesinde bu cihazların hepsinin yararı çöpe gidecektir.Parçalar arasında kalite eşleşmesi yapmak harcadığınız paradan en iyi sesi almak için zorunludur.Düşük kaliteli ve kötü sese sahip bir cihaz varken zincirin son halkasının yüksek kaliteli hoparlör olması,düşük kaliteli hoparlörler olmasından daha kötüdür.Yüksek çözünürlülüğe sahip hoparlörler sinyal akışındaki kötü kaliteli cihazın hatalarını hemen ortaya çıkarır. Bu durum eviniz de çok büyük bir pencere olmasına benzer, eğer manzaranız güzel bir sahil şeridine bakıyorsa pencerenizin mümkün olduğu kadar temiz ve transparan olmasını istersiniz.Ancak pencereniz bir çöplüğe bakıyorsa pencerenizin bu manzarayı örtmesini istersiniz.


30 Bin $ değerinde elektronik ile çalınan kötü hoparlörleri de , düşük bütçeli entegre amfilerle çalınan 9 Bin $ lık hoparlörleri de dinledim. Söyleyebilirim ki elektronikler ve kaynak cihazlar en az hoparlörler kadar hatta daha bile fazla önemlidir.Her ne kadar hoparlörler genel sesi etkilese de,  Cd Player pikap gibi kaynak cihazlar ve pre power amfi gibi elektronikler müzikal bir High End  bir sistemini  keşfetmek için zaruridir.


Aşağıdaki örnek ile 6 Bin $ lık bütçe ile oluşturacağım hayali sistem için parçalar bir araya getirdim.

İşte her ürünün ne kadara mal olduğu,

Pre amfi – 1000 $
Power amfi – 1.200$
Digital Kaynak – 1.300 $
Hoparlörler – 2000 $
Interconnect ve kablolar – 500$

Toplam 6000$ , gördüğünüz gibi hoparlörler bütçenin Üçte birini, digital kaynak yüzde yirmi ikisini,pre amfi yüzde onyedisini ve power amfi’de yüzde yirmisini oluşturuyor.Bütçenin kalan yüzde sekizi de ınterconnect ve kablolar için harcanmış. Bu yüzdeler elbette kanun gibi uyulması gerekli olan rakamlar değil ancak bütçenizi ayırırken iyi bir başlangıç noktası.

Bu bütçeye bir başka yaklaşımda , 500$ lık ucuz bir Cd Player alıp kalan 800$’ı da daha iyi bir hoparlör almak için kullanabilirsiniz.Daha sonra finansal olarak müsait olduğunuzda sisteme digital prosesör ekleyebilir ve bunu Cd Player’ın digital çıkışına bağlayabilirsiniz.Bu süre içinde hem müzik dinleyebilecek hem de uzun vadede daha iyi ses veren bir sisteme sahip olacaksınız.

Bütçenin %33’ünün ayrıldığı hoparlör konusunda çok esnek davranabilir. 2000$ hoparlör performansı konusunda önemli bir eşik noktasıdır.  2000$’dan daha pahalı olan  hoparlörler çoğunlukla fiyatla orantılı olmayan biçimde 2000$’ın altındaki hoparlörlerden çok daha iyi performansa sahiptir. Bu sebeple bütçenizin bir kısmını 2000$’da ki bu eşik noktasını aşmak için kullanabilirsiniz.

Şimdide 2000$ limitli bir bütçe ile hazırlanmış bir örnek görelim.

Amfi – 750$
Digital Kaynak – 400$
Hoparlör – 750$
Interconnect ve Kablolar – 100$

Toplam – 2000$ .
Bu sistemde birbirinden ayrı pre amfi ve power amfi yerine integre amfi, Cd transport ve digital prosesör yerine tek bir Cd player kullanılmış. Bir önceki örnekte olduğu gibi birbiriyle eşleşecek denenmiş cihazları tercih ettim.

Şaşılacak biçimdeki yüzdeler ilk örnekteki yüzdelere  yakın oldu.Hoparlörler bütçenin %37’sini Digital Kaynak %20’sini, amfiler %37’sini, kablo ve ınterconnectler %8’ini oluşturdu.

Bu fiyat seviyesinde mükemmel ses veren sistemler dinledim.Dikkatli ve titiz biçimde seçimler yapılırsa 2000$’lık bir sistem yüksek kalite müzik üretiminin ne olduğunun özünü size hissettirecektir. 850$’lık bir sistemin bile müzikal ve keyifli olduğu örnekleri dinledim. Asıl nokta Hi-Fi için ne kadar harcadığınız değil ancak bütçeniz dahilinde tatmin edici bir sistem oluşturmak için cihazları ne kadar dikkatli seçeceğinizdir.

Ayrıca AC güç conditioner ve aksesuarları için de bütçenizin bir kısmını ayırmanız gerekecektir. Bana kalırsa sistemi satın alırken AC conditioner ve aksesuarlarını aynı zamanda almanıza gerek yok. Sistemi alın, eve getirip kurun, optimize edin, daha sonra AC conditioner ve aksesuarları tecrübelerinize göre ekleyin. Sebebine gelince, AC conditioner’lar sisteminizde her zaman iyileştirme yapmazlar. Hatta sesi azaltıp, kötüleştirebilirler. AC conditioner’ları etkileyen pek çok değişken vardır. Conditioner’a bağlı cihazların adedi, sizin duvarınızdaki AC conditioning’in durumu gibi değişkenlerden dolayı, Ac conditioner’i almadan önce test etmeniz daha doğru bir seçim olacaktır.              
AC hattı conditioner’ı sisteminize daha sonradan eklemeniz için bir başka iyi sebepte AC conditioner bağlamadan sisteminizin sesine alışacağınız için Ac conditioner bağlandıktan sonra efektif olup olmadığını daha iyi anlayacak olmanızdır.Unutmayın ki bir cihazın eklenmesiyle seste oluşacak değişiklik her zaman iyi yönde olmaz.

Aynı mantık koni,ayak ve titreşim azaltıcı gibi aksesuarlar içinde geçerlidir.Varlıklarının efektifliğini veya yokluklarının eksikliğini ancak sisteminizi çok iyi tanıdıktan sonra anlayabilirsiniz.Bütçenizin birkaç yüz dolarlık bir kısmını aksesuarlar için ayırın. Eğer bir farklılık yaratamayacaklarsa CD’ler veya plaklar için harcayacağınız birkaç yüz dolarınız daha olmuş olur.

Lüks Cihazlar Parasal Değerleri



High End Audio cihazları faydalı görünüşlü kutulardan altın kaplama savurgan görünüşlü masraftan kaçınılmamış örneklere kadar çok çeşitlilik gösterir. Ürünlerin kasaı her zaman içindeki elektroniğin kalitesini değil üreticinin ürün felsefesini de yansıtır. Bazı firmalar ucuz şase’lerin içine mükemmel elektronik yerleştirerek en düşük paraya en iyi sesi sunmayı hedeflerler.


Lüks cihaz üreticileri aynı kalite seviyesindeki elektroniği çok gösterişli bir şasenin içine 1 inç kalınlığında bir ön panel, lake kaplama gravürler, pahalı metal işleri kullanarak ama alelade terminal girişleri ve giriş uçları ile üretebilirler.


Çok yüksek fiyatlı ürünler satan bir elektronik üreticisi bana eğer ucuz şase kullanıyor olsa ürünlerini yarı fiyata satabileceğini söylemişti. Ancak yine de tasarım seviyesi ve elektroniğin yapım kalitesinin mükemmel bir şaseden daha azını hak etmediğini de düşünmeden edemiyordu. Bazı tüketiciler zarif görüntüyü ve lüks hissiyatı tercih ederken diğerleri daha az paraya en iyi müziği vermeyi tercih ediyorlar.


Bazı müzik aşıklarına göre görüntü ve zarif bir kasa müzik kalitesinin ardından geliyor, ses iyi olduğu sürece cihazın nasıl göründüğü ile ilgilenmiyorlar. Ancak kimi audiofiller muhteşem kozmetik, yüksek yapım kalitesi ve aynı ürünün zarafet ve lüks saçmasına neden olan ayrıntılara para ödemeye gönüllü oluyorlar.

High End cihazı seçerken kendi ihtiyaçlarınız ve üreticinin ürün felsefesini birleştirmeye gayret edin. Bu sayede, umurunuzda olmayacak kalın şaselere para ödememiş veya tam tersi evinizin genel dekorunu mahvedecek bir cihazı almamış olursunuz.


Bir diğer durum ise sıradan hatta zayıf kaliteli bir elektroniğin gösterişli, dikkat çeken dış görünüşe sahip olarak satılmasıdır.


Bu tarz ürünlerin pazarı müzikal sofistikasyonu daha az, görüntü ve/veya firmanın marka statüsüne bakan müşteri kitlesidir. Bu tarz butik markalar High End olarak değerlendirilemez. Buna bağlı bir diğer konu da kullanım kolaylığı/değer karşılaştırmasıdır.Bazı ürünlere ses kalitesini iyileştirmeden, ürünün fiyatını arttıran kullanım özellikleri eklenir. Preamfi için uzaktan kumanda buna iyi bir örnektir. Uzaktan kumanda fonksiyonu – doğru uygulandığı taktirde, preamfinin maliyetini ikiye katlar ancak ses kalitesinde iyileştirme yapmaz. Cihaz seçerken ses kalitesi, kullanım özellikleri ve fiyat konuları arasındaki bağlantıyı da göz önünde bulundurun.

İhtiyaçlarınıza En Çok Uyan Sistemi Seçmek


Bir Hi-Fi sistemi sadece sizin müzikal beğeninize uygun olmakla kalmayıp evinize ve dinleme ihtiyaçlarınıza uymalı. Bu konudaki rehberler çoğunlukla çok doğrudur. Öncelikle hoparlörün ebatlarının dinleme odanızın ebatlarıyla uyuşması gerekir. Büyük Full range hoparlörler küçük odalarda iyi performans göstermez veya tam tersi de geçerlidir.Büyük hoparlörler sadece fiziksel olarak dominant olmakla kalmaz, odaya bass enerji ile fazla yükleme yaparlar.

17” x 25”’lik odada iyi ses veren bir hoparlör, 12” x 15” lik bir odada ağır, kalın boğuk ses verir. Performans göstermesi için para döktüğünüz bass ( gerçek bir derin bass  üretimini yakalamak pahalıdır )  küçük bir odada sizin aleyhinize çalışacaktır. Aynı paraya mükemmel bir mini monitör almış ( yapım maliyeti üst bas, orta alan ve tizlerin  mükemmel olması için harcanmış ) olabilirdiniz, üstelik monitör ile her zaman kazançlı çıkarsınız hem odanız aşırı bass’la yüklenmez,hem de mini monitör muhtelemen daha iyi bir soundstage’e ve tonal berraklığa sahip olacaktır.  

Mini monitörler limitli düşük frekans uzunlukları ile komşuları rahatsız etmeme gibi bir başka avantaja daha sahiptirler. Kimseye rahatsız etmeden  yüksek sesle müzik dinleyebilirsiniz.Ayrıca küçük bir odada yerleştirilmeleri de kolaydır. Tam aksine bir mini monitör sesiyle büyük bir odayı dolduramaz. Bazı müzik eserlerindeki güç,dinamik sürücü, derin bass uzunluğu, son derece tatmin edici fiziki etki, mini monitörlerle gerçekleşmez.Odanız ve bütçeniz var ise, full range ayaklı büyük bir hoparlör en iyi seçim olacaktır. Göz önüne alınması gereken bir diğer faktör de amfi gücüdür. Amfiler hem oda hem de hoparlörlerle eşleştirilmelidir. Daha büyük bir oda daha fazla amfi gücü ister, bir yandan da düşük duyarlılığa sahip hoparlörler.

Toplu ve Sonradan Alımlar



Toplu ve sonradan alımlar;

Bütçenizi oluşturduktan sonra Hi-Fi sistemi alırken aşağıdaki üç yoldan hangisini seçmeniz gerektiğini karar vermelisiniz.

1 ) En iyi parçalardan oluşan komple bir sistem almak,
2 ) Limitli bir bütçenin müsaade ettiği şekilde komple bir sistem almak,
3 ) Şimdilik birkaç parça satın almak ve finansal olarak uygun oldukça sisteme eklemeler yapmak.

İlk seçenek için fazla düşünmeye gerek yok,yüklü bir banka hesabınız olması yeterli.En iyi sistemi alabilecek tüketicinin, bütçe,upgrading veya sisteme sonradan parçalar eklemek gibi endişeleri olmamalı.High End sistem almanın diğer bazı unsurları bu konuda yapacağı masrafı önemsemeyen audiofiller için geçerlidir.Ancak bu tarz dinleyiciler yukarıda saydığım 2 ve 3.seçeneğe başvurmak zorunda kalmayan,finansal engelleri olmayanlardır.Eğer onlardan biriyseniz en iyi sistemi satın alın ve keyfini çıkarın.
Ancak çoğumuzun bu tarz bir lüksü yok ve 2 ve 3. seçenek dahilinde bütçemizi ayarlamak durumundayız.

İkinci seçenekte de bütçeniz dahilinde komple bir sistem alacaksınız.Üçüncü seçenekte ise bütçenizin tamamını sadece birkaç adet yüksek kaliteli alete harcayacak, kalan paçaları da finansal olarak müsait olduğunuzda alacaksınız.Bu durumda ikinci seçeneği “ Komple satın alma”, üçüncü seçeneğe ise “parça parça satın alma” diye adlandıralım.Her iki yaklaşımında kendilerine göre avantaj ve dezavantajları vardır.Tüm sistemi tek seferde almak toplam bütçenin tüm cihazlar arasında dağıtıldığı anlamına gelir.Bu nedenle ayrı ayrı satın aldığınızda her parça için harcayacağınızdan daha az harcamış olursunuz.Bazı parçaların kalitesi umduğunuzdan düşük olur ancak sisteminiz eksiksizdir ve keyfini sürmeye hemen başlayabilirsiniz.Bu tarz bir alışveriş cihazlar üzerine ayrı ayrı düşünmek istemeyen tüketiciler için uygundur.Bu tür dinleyici set-up yapıp sonra da müziğin keyfine varacağı sistemler isterler ki bir çok dinleyici için komple sistem satın alma yaklaşımı idealdir. Audio’yu hobi olarak değerlendirmeye eğilimli veya gözünü daha iddialı sistemlere dikmiş olan dinleyiciler ilk başta birkaç cihaz alıp sonra eklemeler yapabilirler.Bu tarz alışveriş yapmak isteyen dinleyici, 2.seçenekteki dinleyici kadar para harcayacaktır,ancak sadece bir çift hoparlöre.

3. seçeneği tercih eden müşteri sistemin geri kalanını alacak bütçeyi oluşturana dek kendi amfisini, receiver’ını, Cd Player’ını kullanmaya devam edebilir.Sistemi receiver’ının performansı ile limitli olacağından,her ne kadar hoparlörlerinin performansını ilk başta alamayacak olsa da rüyalarını süsleyen elektronikleri aldığında 1.sınıf bir sisteme sahip olacaktır.Bu yaklaşım sabır, kendini bu işe adamak ve uzun vadede daha fazla para gerektirir.

Sistemini parça parça satın alan audiofil, teknolojinin  süratle kendini yenilemesinden dolayı karlı da çıkabilir.İlk başta power amfi gibi kolay kolay değişmeyecek bir ürünle başlayıp digital prosesör, Cd player Cd transport gibi ürünlerinde  daha iyi ve daha ucuzu çıkana kadar bekleyebilir. Sisteminize sonradan parçalar eklemenin bir diğer avantajı da, satın almadan önce cihazları ayrıntılı olarak dinleme ve inceleme imkanıdır. Bir satış elemanının tavsiyesi ve/veya kendi tecrübelerinizle topluca bir sistem almaktansa, parça parça satın alma yolunu seçen dinleyici, sistemin geri kalanı ile en iyi eşleşecek parçayı dikkatle inceleyip seçebilir.





Bu parça parça yaklaşımı daha çok audio hobistleri içindir ve büyük bir sabır gerektirir.Kısaca yapmak istediğiniz sadece iyi bir sistem satın almaksa cihazları unutup müziğe bakın ve tüm sistemi bir seferde alın. İlk harcama tutarına bakacak olursak, parçaları yavaş yavaş alsaydınız bile aynı kalitede bir sistem sahibi olamayacaktınız.Ancak uzun vadede daha az para harcamış olacak ve High-End müzik hakkında daha fazla bilgi sahibi olacaktınız. Bunun da yanı sıra tüm hayatınız boyunca bir sonraki alacağınız cihaz hakkında endişelenmek zorunda kalmayacaksınız. Komple sistem satın almak audio hobist olmayan müzik severlere tavsiye edilebilir. Bir çok müzik sever bu yolu seçer ancak bir High-End Audio sistemine sahip olmanın ayrıcalığının farkına varınca kendilerini sistemlerindeki cihazları parça parça upgrade ederken bulurlar.Bunun karşısında sistemini parça parça satın alacak kişide magazinlerdeki ürün değerlendirmelerini okuyarak, bol bol satıcıları ziyaret edip, demo dinlemeleri yaparak çok iyi bir dinleyici ve daha ciddi bir audiofil olacaktır.

Bütçenizi Ayarlamak

Müzik playback sistemi için ne kadar para harcamalısınız ?
Bu, iki şeye dayanır, hayattaki önceliklerinize ve finansal durumunuza.İlkin önceliklerinize bakalım. İki bin dolarlık  bir stereo sistemini savurganlık olarak değerlendiren bir kişi iki haftalık bir Avrupa seyahatine gözünü kırpmadan yedi bin dolar harcayabilir, tam aksine yedi bin dolarlık bir tatili boşa harcanan bir para olarak gören ve satın alınacaklar listesinde mükemmel bir Hi-Fi sistem olan bir kimsede bulabiliriz.Bahsettiğimiz ilk kişi müziği muhtemelen arabayla işe giderken dinlediği oyalayıcı ama vazgeçilebilir unsur olarak değerlendirirken ikinci kişi müzik dinlemeyi ve müzik den keyif almayı çok önemli bir unsur olarak görebilir.Gelirinizin ne kadarını Hi-Fi sisteme harcayacağınız müziğin sizin için ne kadar önemli olduğuna bağlıdır, Ve buna sadece siz karar verebilirsiniz.
İyi bir Hi-Fi sistemine sahip olmak elbette müzik dinlemeyi hayatınız da daha öncelikli bir pozisyona terfi ettirecektir.
İkinci faktör: Her zaman Hi-Fi bütçeniz için dışarıdan tavsiye alabilirsiniz.Stereophile okuyucuları arasında 1991 yılında yapılan anket göre,averaj bir Hi-Fi sistemi kişinin yıllık kazancının %10’u civarında olmalıydı.Stereophile dergisinin okuyucularının ortalama geliri yıllık 80,700 dolar olarak düşünüldüğünde ortalama bir sistem için uygun görülen bütçenin  8-9 bin dolar olması gerekiyor.Ankete katılanlar ayrıca bir sonraki sene Hi-Fi ekipmanlarına ortalama 2100 dolar harcamayı düşündüklerini bildiriyorlar.Bu rakamlar gözünüzü korkutmasın:Stereophile okuyucuları kendilerini bu konuya adamış meraklı kesimdir,elbette tüm müzik severleri temsil etmezler.Bu rakamlardan çok daha ucuza müzikal açıdan tatmin edici bir sistem bir araya getirilebilirsiniz .
Hıgh-End sisteminiz için kayda değer bir bütçe oluşturmanızı şiddetle tavsiye ederim.Masraf ilk başta çok fazla gözükebilir.Ancak en sevdiğiniz müzik mükemmel bir sistemle çalındıkça günden güne yıldan yıla bu harcamanızın karşılığını alacaksınız.Bundan bir iki yıl sonra sisteminizden keyif almaya devam ederken harcadığınız para çoktan unutulmuş olacaktır.İyi bir müzik sistemi uzun süreli ve tatmin edici bir yatırımdır.Bundan da fazlası yüksek kaliteli bir sistem alarak paranızı saklamak ekonomi yapmak anlamına gelmez, bu nedenle  ilk seferinde doğru olanını yapın.
 Bir Hi-Fi sistemine  ne kadar harcamanız gerektiğini belirlemek için bir başka yol daha vardır.Memnun kalacağınız kalite seviyesini bulup,bunu bütçenize uydurmak.Hi-Fi satıcısına gidip size farklı kalite seviyelerinden sistemler dinletmesini isteyin. Kendinizi ortalama fiyatlı bir sistemden memnun kalmış veya iyi bir sistemden çıkan müziği keşfedip böyle bir sisteme sahip olmak ister durumda bulabilirsiniz.

High End Audioda Sistem Seçmek

Giriş : Yüksek kaliteli bir müzik sistemi seçmek hayatınızda vereceğiniz en önemli satın alma kararlarından biri olacaktır. Ev aleti satın almaktan farklı olarak, cihaz seçiminiz müzikten ne kadar keyif alacağınızı etkileyecek bir karardır. Harika ses veren bir sistem hayat tarzınızı dahi değiştirebilecek ve müzik, hayatınızda çok önemli bir yer sahibi olacaktır.Hi-Fi sistemi müzik dünyasını keşfetmek için bir araçtır. Sistem ne kadar iyi olursa, araç sizi o kadar daha ileri götürecektir.Her ne kadar Hi-Fi cihazlarını seçmek göz korkutucu gibi görünse de biraz bilgi ve ön hazırlıkla bütçenizi aşmadan hayalinizdeki sisteme ulaşabilirsiniz. Bilgili bir müşteri doğru cihazı ve ona uygun diğer cihazları seçmeyi bilir. Bu özellik Hi-Fi satın alırken yüklü bir banka hesabından daha önemlidir . Bu bölüm size nasıl akıllıca alışveriş edebileceğinizi ve en estetik müzikal sistemi bütçenizi aşmadan almaya giden yolu gösterecektir.

Hi End Audio sistemi her biri özel bir işleve sahip bir çok cihazdan oluşur. Bu cihazlar çoğunlukla üç temel kategoride değerlendirilir.
Kaynak cihazları,kontrol cihazları ve playback cihazları.

Bir kaynak cihaz bilgi depo ortamındaki ses sinyalini iyileştiren, düzelten alettir.Cd’den aldığı sinyali düzelten Cd Player bir kaynak alettir.Diğer kaynak aletler,  Pikap Tuner ve kaset çalardır. Kaynak cihazları playback zincir’inin başında yer aldıkları için “ Front End “ olarak da adlandırılırlar.
Kontrol cihazları preamfilerdir. Kaynak cihazdan aldıkları sinyali kontrol eder ve power amfiye yollarlar. Pre Amfi Hi-Fi sisteminin kalbidir.Tüm kaynak cihazlar Pre Amfi ye yönelik çalışırlar. Pre amfi ayrıca ses ayar kontrolü yapar,sinyal rotası çizerler. 
Playback cihazları power amfiler ve hoparlörlerdir.Pre amfiden çıkan sinyali müziğe çevirmek için birlikte çalışırlar.

Bu bölümde, nasıl Hi-End sistemi seçilir konusunu inceleyeceğiz.Bu konudaki ana başlıklar şöyledir: 

Bütçenizi ayarlamak 
Toplu ve sonradan alışverişler 
İhtiyaçlarınıza uygun en iyi sistemi seçmek
Bütçenizi özel parçalara tahsis etmek
Tek bir cihazı upgrade etmek
Magazin değerlendirmelerini nasıl okumalı ?
Sistem eleştirme
Parça seçerken yapılması ve yapılmaması gerekenler
Perakendeci ile ilişkileriniz
En iyi ses için sisteminizi ayarlamak

High End Ses Nedir ?

High-End ses müziğe duyulan tutku ve müziğin ne kadar iyi şekilde tekrar üretildiği ile ilgilidir.High-End ses besteci veya icracının verdiği müzikal mesajı maximum geçerlilik,duygu ve yoğunluk ile dinleyicinin evinde tekrar oluşturmanın araştırmasıdır.Müzik önemli olduğu için gerçeğe mümkün olan en yakın haliyle tekrar üretmek de önemlidir.
High-End ses ürünleri elektronik eşya satan dükkanlarda satılan “stereo sistemler” ile çok ufak benzerlikler taşıyan bir dizi özel müzik üreten parçadan oluşur. Müzik üreten bir sistem, çamaşır makinesi veya tost makinesi gibi bir ev aleti değil, plaklarımızda ve Cd’lerimize kodlanmış müziğin engin duygusal ve ve entellektüel potansiyelini ifade eden cihazlardır.Müzik üretiminin kalitesi ne kadar yüksek olursa müzikle kuracağınız bağlantı o kadar yüksek olacaktır.

Müzik ve müziğin tekrar üretilmesi konusundaki High-End audio değerleri ve göstergeleri High-End ses cihazlarında açıkça yer alır.Bu cihazlar orijinal canlı müzik performansına bizi bir adım daha yaklaştırırlar. Bu tarz cihazların parçaları teknik bilgi ve müzikal duyarlılığını birleştiren kendini işine adamış uzmanlarca tasarlanır elle üretilir ve tek bir neden için var olurlar – müzik dinleme deneyimini zenginleştirmek.

Hi-Fi dünyasında var olan bir yanlış kanı da High-End Audio’nun yüksek fiyatlı ses ve sistemleri manasına geldiğidir..Mass market  mantığında  High-End Audio hoş özellikleri ve milyarderleri hedefleyen fiyat etiketleri olan karmaşık stereo ekipmanlarından başka bir şey demek değildir.Elbette bu cihazların performansları elektronik alet satan dükkanlarda bulabileceklerinizden çok daha iyi olacaktır, ancak bunları almaya kimin gücü yetebilir ki ?
Daha da kötüsü High-End Audio sadece eğitimli,zevk sahibi, zor beğenen dinleyiciler,snoblar veya elektronik alet çılgınlarına hitap eder olarak görünüyor, sokaklardaki averaj insanlar için değil.

High-End Audio bunların hiçbirisi değildir.İlk olarak “High-End” tabiri ürünlerin performanslarına hitap edilerek kullanılmıştır,fiyatlarına değil.Bir çok gerçek High-End sistemi büyük mağazalarda satılan hepsi bir arada sistemlerden pahalı değildir hatta bazen daha ucuzdur.Bir çok sistem duyuyorum ki hem averaj bir müşterinin bütçesine uygun hem de yüksek kalite müzik üretimi konusundaki öz’ü içinde barındırıyor.

Her ne kadar High-End cihazları yüksek fiyatlı da olsa, bu evinize yüksek kaliteli bir ses sistemi kurmak için kredi almanız anlamına gelmiyor.Mükemmel ses sunan bir sistem düşündüğünüzden daha ucuza mal olabilir.

İkinci olarak High-End Audio müzikal deneyimle kurulan iletişimle  alakalıdır.Müzik sistemlerine karmaşık, kullanılması zor özellikler eklemek demek değildir.Aslında, High-End sistemlerini kullanmak mass-market orta seviye Hi-Fi sistemlerini kullanmaktan çok daha kolaydır. Bunun nedeni High-End etiğine göre  gereksiz özelliklerin elimine edip, bunun yerine paranın  ses kalitesine harcanmasıdır. High-End Audio müzik aşıkları içindir elektronik ustaları için değil.

Üçüncü olarak müziği seven herkes yüksek kaliteli ses sisteminin değerini taktir edebilir,neyin iyi bir ses olduğunu anlamak için altın bir kulağa sahip olmak gerekmez, iyi ve orta karar ses üretimi arasındaki farklar açıkça aşikardır.gerçek bir High-End ses sistemini ilk defa dinleyen birisinin tepkisi ( çoğunlukla şaşkınlık ve memnuniyet ) High-End Audio’nun herkes tarafından kolaylıkla taktir edileceğini gösterir. Eğer müzikten hoşlanıyorsanız, Hıgh-End bir sistemle daha fazla keyif alırsınız.Bu, bu kadar basittir.

High-end audio’nun hedefi dinlenilen cihazın “yok olmasını” sağlamaktır. Bu gerçekleştiğinde müzisyen ve dinleyici arasında en üst iletişim noktasına ulaşılır. High-end Audio cihazlarla, aletlerle alakalı değil, müzikle alakalıdır.

High-end credo müzik sinyalinin ne kadar az işlemden geçerse o kadar iyi olacağını savunur. Herhangi elektrik devresi, kabloveya tonal kontrol sinyalin kalitesini düşürür, tabii ki müzikal tecrübeyi de. Bu nedenle high-end bir cihazda grafik equalizer, alt harmonik sytnhesizer veya diğer ölçücüler bulamazsınız. Bu tarz cihazlar müzikal gerçeklikten uzaklaşmanın yanı sıra sinyale gereksiz devreler eklerler. High-end ürünler müzisyen ve sizin aranızdaki elektronik aletlerin adedini en aza indirerek müzikal deneyimin berraklığını en üst düzeye çıkarırlar.

Daha az daha fazladır…

Kendinizi Grand Canyon’da bir uçurumun kenarında ihtişamın güzelliğine yenik düşmüşken hayal edin. Dünyanın içine oyulmuş bu devasa heykelin azametini tecrübe etmekle kalmaz tüm ufak detayları da görürsünüz.

Taş tabakaların üzerlerindeki bir tondan diğer tona geçişleri fark edersiniz.Kırmızının binlerce tonu arasındaki farklılıklar gözünüze çarpar.Devasa yapıların üzerindeki ince detaylar bir bakışta kolayca çözülür ve beğeniniz daha da derinleşir.Işık ve gölgenin kontrastı çatlak ve yarıkların bitip tükenmez labirentini açığa çıkarır.Ne kadar uzun ve yakından bakarsanız daha fazla ayrıntı görürsünüz.Duyularınızın  zenginliği  sessizce uçurumun kenarında tabiatın sırrına varılmaz güzelliği karşısında kalakalmanızı sağlar.

Şimdi kendinizi Grand Canyon’a hepsi birbirinden transparan ama çok kalın bir çok camdan yapılmış bir pencereden bakarken hayal edin.Bir pencere camı hafif gri saydamsızlığı ile bu canlı renkleri donuklaştırsın ve benzer renklerin kolayca göze çarpmayan farklılıklarını yok etsin. Işık ve gölge arasındaki kontrastı azaltan diğer cam Grand Canyon’un derinliğini  kanvas bir portre görüntüsüne çevirsin. Son olarak pencere çerçevesinin kendisi sizin manzaranızı kapatsın  ve Canyon’un genel etkisini yok etsin .Grand Canyon’da uçurumun kenarında durmanın verdiği direk ve kesin gerçeklik yerine gördüğünüz gri,sentetik ,cansız bir görüntü olacaktır.Bu görüntüyü televizyondan da izleyebilirdiniz!      

Yeniden oluşturulan müziği orta karar bir sistemden dinlemek Grand Canyon’a bu cam pencerelerin ardından bakmak gibidir. Playback zincirindeki her halka -Cd  sürücü,pikap preamfi, poweramfi, hoparlör ve onları birbirine bağlayan kablolar-  bir şekilde üzerinden geçen sinyale distorsiyon verir.

Halkadaki cihazlardan biri enstrümantel dokuya sinyale kaba,taneli bir karakter ekleyebilir.Bir diğeri yüksek ve yumuşak sesler arasındaki dinamik kontrastı azaltarak besteci veya icracının ifadesini yok edebilir.Bunun yanında bir başkası da ince tonal renkleri yok ederek müziğe kasvetli bir hava verebilir, tüm enstrumanları ayırt edilemez bir tını ile örtebilir.Bunların sonucunda pencerenin çerçevesi - bu durumda elektronik ve mekanik playback sistem olarak adledilebilir - müzisyenin artistik maksadının enginliğini azaltır.



High-End Audio mümkün olduğu kadar çok pencere camını ortadan kaldırmayı, kalanların da mümkün olan en transparan hale gelmesini sağlamayı hedefler. Ne kadar az pencere camı olursa,içinden geçen sinyal o kadar az etkilenir,canlı performansa daha fazla yakınlaşılır ve müzikal mesajla bağlantı o denli derin gerçekleşir.

Sizce neden High-End Audio ürünleri müzikal anlamda  mass-market stereo sistemlerinden daha transparan pencere camlarıdır.
High-End cihazları iyi gerçek sesi üretmek için tasarlanmışlardır.Bazı keyfi teknik spesifikasyonlar ile iyi performans göstermeleri için tasarlanmaları zorunlu değildir.

Gerçek bir High-End tasarımcısı cihazı yapım aşamasında dinlemeye başlar,parçalarda değişiklikler yapar,mümkün olan en gerçek sesi üretebilmek için farklı teknikler dener.
Müzikal deneyimi en iyi aktaran cihazı üretmek için teknik beceri ve müzikal duyarlılığını birleştirir.Bu kendini işine adamışlık çoğunlukla yüzlerce saat müzik dinleme ve itina ile sesi etkileyen her faktöre dikkat etmeyi gerektiren hareketli bir uğraş haline gelir.Her ne kadar ürünün satış fiyatı aynı kalsa da sıklıkla ürünün sesini iyileştirmek için daha pahalı parçalar eklenir, bu daha nitelikli parçanın diğerlerinden şüphesiz daha fazla olan maliyeti firmanın karından düşülecektir,neden mi? Çünkü High-End tasarımcısı müzik ve müziğin yeniden üretimine derin önem verir.

Tam aksine mass-market ses cihazları çoğunlukla ‘kağıt üzerinde’ iyi duracak şekilde tasarlanır.Bunun iyi bir örneği 1970 ve 80’lerdeki  “THD Savaşları”dır. Total hormanik Distortion anlamına gelen THD eğitimsiz tüketiciler tarafından amfi kalitesini ölçen bir terim olarak kullanılıyordu.Eğer bu terimi siz de kullandıysanız endişelenmeyin,audio hakkında bilgi sahibi olmadan önce ben de THD rakamlarına bakardım.

O sıralarda THD değeri ne kadar düşükse amfi’nin o kadar iyi olduğu farz edilirdi.Bu gerçek dev elektronik üreticilerinin  neredeyse yok sayılacak kadar az THD değerlerine sahip cihazlar üretmesine yol açtı ve hangi firmanın THD spesifikasyon’larında ondalık virgülden sonra daha fazla sıfıra sahip olduğunu yarışına dönüştü.( örnek olarak, 0,001 % ) Bir çok tüketici sadece bu özelliğe bakarak receıver’lar veya amfi’ler aldılar.

Her ne kadar cihazın düşük THD değerine sahip olması iyi  bir tasarım hedefi olsa da, problem bu aşırı düşük distorsiyon figürlerinin nasıl elde edildiğiydi .

Amfilerin distorsiyonunu düşürmek için kullanılan bir yöntemde “feedback” geri yükleme diye adlandırılan, çıkış sinyalinin bir kısmını alıp girişten tekrara yükleme şeklinde gerçekleştirilen yöntemdir.Yüksek miktarda geri yükleme THD’yi düşürüyor ama amfi’nin müzikal kalitesini düşüren bir çok başka problem de yaratıyordu. Dev elektronik şirketleri ürünlerinin ses kalitesinin kötü olmasıyla ilgileniyorlar mıydı? Hiçbir şekilde! Önemli olan tek şey büyük miktarlarda satılacak bir mal yapmaktı.

Müzikal performansa karşılık önemsiz teknik spesifikasyon’ları öne çıkartıp , bunu tüketicilere çok önemli bir değer gibi sattılar. Bu ürünleri satın alan tüketiciler cihazları dinlemek yerine bu teknik özelliklere bakarak seçiliyorlar ve kötü sesli sistemlere sahip oluyorlardı. İronik olarak en düşük THD’ye sahip olanlar büyük ihtimalle en kötü ses kalitesine sahip olanlardı.
     


Bu örnek bir ses cihazının ne yapmasının hedeflendiği düşünüldüğünde mass-market üreticileri ve high-end firmaları arasındaki büyük farkı ortaya koyuyor. High-end üreticileri ürünün test sonuçlarında nasıl performans gösterdiğinden çok ürünün sesinin nasıl olduğu ile ilgilenirler. Bilirler ki müzikal hassasiyete sahip bir dinleyici spesifikasyonlara değil ses kalitesi temeline dayanarak ürün satın alır.

High-end ürünleri yalnızca kulak hassasiyeti ile değil, yaptıkları işten gurur duyan zanaatkarlar tarafından elle üretilirler. Montajcıların çoğu audiofillerin kendileridir ve ürünlerin yapımında adeta kendi evlerinde kullanacaklarmışcasına  titiz davranırlar. Detaylara harcanan bu titizlik yapım kalitesinin çok yüksek olmasını sağlar. Yüksek yapım kalitesi ürünün sesinin daha iyi olmasını sağlamasa da ürünün sağlamlık ve güvenilirlik garantisi olur. Bunun yanında özenle elde yapılmış bir ürün sahibinin cihazıyla gurur duymasını sağlar. Ki bu hiçbir mass-market ürününün sahip olamayacağı bir özelliktir.

High-end Audio ürünleri orta sınıf hi-fi ürünlerden daha iyi bir satış sonrası hizmetine sahiptir. High-end üreticileri ürünleri ve müşterilerine daha fazla önem verdikleri için daha cömert değiştirme şartları ve daha iyi servis sunarlar. High-end üreticisinin bir ürünü garanti dışında tamir etmesi nadir görülen bir durumdur. Bu söylediklerimden sizin de kesin bu tarz bir muamele göreceğinizi çıkartmayın ama mass-market ürünlerinde söz konusu dahi olamayacak şartlar sıklıkla high-end sektöründe yer alır.

Birçok high-end ürünü ABD’de tasarlanır ve üretilir ve Amerikan yapımı Audio ürünlerinin kalitesine dünya çapında saygı duyulur. Amerika’daki high-end Audio üretiminin %40’ından fazlası çoğunlukla uzak doğu olmak üzere ihraç edilir. Transportasyon, gümrük vergisi gibi masraflar eklendiği için high-end cihazların yurtdışında Amerika satış fiyatının neredeyse iki katına satıldığı doğrudur. Bu arada yurtdışında amerikan ürünlerine var olan ilgi, Amerika’da en iyi Audio cihazlarının Japon’yada üretildiği şeklindeki yaygın kanıyı da dikkate değer kılıyor.

En derinlerde high end ürünlerinin daha temelden mass-market ürünlerinden farklı olduklarını düşünüyorum. Kavramdan amaca, tasarımdan yapıma, pazarlamadan nasıl kullanıldıklarına kadar high-end ürünleri orta seviye hi-fi ürünlerinden çok farklılar. High-end cihazı müziğin ne kadar başarılı olarak tekrar üretildiğinin ve dinleyicisine ne kadar keyif verdiğinine duyulan derin alakanın fiziki göstergesidir.

High-end’i mass market ürününden ayıran tasarımcısının müziğe olan ilgili yaklaşımıdır. O , diğer ürünler gibi satılacak kutular yaratmaz, müşterisinin müzikal deneyimini etkileyecek müzik aletleri tasarlar.. High end tasarımcısı kendisi de dinlemek isteyeceği kalitede ürünler tasarlar. Çünkü müziği önemser, muhtemelen binlerce kilometre ötede bu müziği dinleyecek olan kişinin müziğin keyfini tecrübe edip etmemesi onun için önemlidir. Dinleyici müzike ne kadar fazla dahil olursa, tasarımcı işini o kadar iyi yapmış demektir. High end tasarımcısı için elektronik ve mekanik tasarım yalnızca teknik bir girişim anlamına gelmez, tutku ve kendini adama gerektiren bir iştir bu. Ürün tasarımının her yönü – müzikal olduğu kadar teknik – bu tarz bir adanmışlığa alışık olamayanları şaşırtacak derecede titizce incelenir.

Yeniden müzik üretiminin değer sistemleri varlığının özüne kadar iner. Yapılan işin sonucu müzik dinleyicisinin müzikle daha güçlü ve yoğun bir ilişki kurmasını sağlar.

Neden high-end Audio? Neden high-end ses?
Bunu cevabı müzik dinlediğiniz odada ses sisteminin ortadan kaybolarak yerini besteci veya icracıya bıraktığı andır. Bunun cevabı müzikal doruk noktasında hissettiğiniz fiziki üşüşmedir. Bunun cevabı fiziki dünyanın yok olduğu, yalnız sizin ve müziğin kaldığı noktadır.

Bu high-end’dir.